İdiopatik ödem

Ödem sıvı dengesinin bozulduğunu gösterir. Ödem, vücudun genelinde veya belli bir bölgesinde gereğinden fazla sıvı birikimidir. Şişlik ve kilo artışı  şeklinde belirti verir. Normal şartlarda yetişkin bir insanın vücut ağırlığının yaklaşık %50 si sudan oluşur, ve hassas bir biçimde dengede tutulur.  Bu dengenin bozulması lokal veya genel ödeme yolaçar.

İdiopatik ödem

İdiopatik Ödem

Ödem sıvı dengesinin bozulduğunu gösterir

Ödem, vücudun genelinde veya belli bir bölgesinde gereğinden fazla sıvı birikimidir. Şişlik ve kilo artışı  şeklinde belirti verir. Normal şartlarda yetişkin bir insanın vücut ağırlığının yaklaşık %50 si sudan oluşur, ve hassas bir biçimde dengede tutulur.  Bu dengenin bozulması lokal veya genel ödeme yolaçar.

Ödem oluşumuna yolaçan belli başlı bozukluklar, böbrek, kalp, karaciğer ve akciğer bozukluklarıdır. Bunlar dışında lenf damarlarıyla ilgili bozukluklar da ödeme yolaçar ki, buna da lenfödem denir.

İdiopatik ödem kadınlarda sık görülür

Özellikle 20-60 yaş aralığındaki kadınlarda olmak üzere, bazi kişilerde, yapılan muayene ve tahlilerde yukarıda saydiğimiz organlarla ilgili hiç bir bozukluk saptanmaz. Sabahları kalkıldığında ellerde, yüz bölgesinde, bacaklarda şişlik farkedilir. Parmaktaki yüzük rahat hareket etmez. Bazı kişilerde baş ağrısı ve kas-eklem ağrıları da olur. Kalktıktan  sonra yüz ve gövdedeki fazla su aşağılara doğru hareket eder ve bacaklardaki şişlik artmaya başlar. Sabahlari dar gelen kıyafet sonra bollaşır. Parmakla bastirlinca, bacaklarda, çukurlaşan bir şişlik belirginleşir. Bu kişilerde akşama doğru ödem artar ve sabah-akşam kilo farkı iki kilogramı dahi geçebilir. Buradaki kilo artışı, ayakta iken böbreklerin aşırı su ve tuz tutmasına bağlıdır. Ayakta iken tutulan su ve tuz, uzanınca idrar şeklnde atılır; böylece, bu kişiler gecerleri bir kaç kez idrara çıkarlar.

İdiopatik ödemin oluşumunda böbreklerin önemli bir rolü vardır

Her ne kadar böbrekten su ve tuz tutulumu çok önemli ise de, idiopatik ödemin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Hormonlara veya beslenmeye bağli olarak damar geçirgenliğindeki bir anormalliğin olayları başlattığı bir hipotez olarak ileri sürülebilir.

Bir de kapiller kaçış sendromu olarak adlandırılan, ve ödemle birlikte ciddi kan basıncı düşüklüğüyle seyreden bir durum vardır. Küçük damar geçirgenliğindek artıştan dolayi damar içindeki sıvı ve proteinler doku aralığına çıkar ve ağır bir hastalık tablosu meydana gelir. Kapiller kaçış ile idiopatik ödemi ayırmak genelde kolaydir.

Tedavi sabır gerektirir

Beslenme tedavisiyle yüz güldürücü sonuçlar almak mümkündür. Burada eğitim ve sağlık okuryazarlığının arttırılması çok önemlidir. Gerektiğinde bazı ilaçlardan da yararlanilabilir

Bu makale 7 Eylül 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Süleyman Köz

Dr Süleyman Köz, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden (İngilizce) mezun olmuştur. Bir süre genel tababet uzmanı (pratisyen hekim) olarak çalıştıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinde dahiliye uzmanlığı eğitimi almıştır. Dahiliye uzmanı olarak Sağlık Bakanlığı bünyesindeki kurumlarda çalışmış ve daha sonra, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde nefroloji eğitimi almıştır. Bu dönemde Türk Nefroloji Derneğinin düzenlediği Nefroloji Yeterlilik Sınavını geçerek derneğin Nefroloji Yeterlilik Belgesini almaya hak kazanmıştır. Aynı zamanda Avrupa Nefroloji Sertifikası sahibi olan Doç Dr Süleyman Köz Nefroloji uzmanı olduktan sonra Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğretim üyesi olarak çalışmış ve bu süre içinde Nefroloji Doçenti unvanı almıştır. Üniversiteden ayrıldıktan sonra özel kurumlarda böbrek hastalarının t ...

Etiketler
Ödem oluşumu
Doç. Dr. Süleyman Köz
Doç. Dr. Süleyman Köz
İstanbul - Dahiliye - İç Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube