Kardeş kıskançlığı nedenleri ve neler yapılabilir?

KARDEŞ KISKANÇLIĞI NEDENLERİ VE NELER YAPILABİLİR? Kıskançlık dediğimiz duygu hepimizde var olan son derece doğal bir duygudur. Kardeş kıskançlığı da tüm toplumlarda ezelden beri gördüğümüz, duyduğumuz kardeşi olan herkesin deneyimlediği duyguların başında gelir. Burada esas olan kıskançlık duygusunun hangi aşamada ve nasıl yaşandığıdır. Kardeşi olan bir çocuğun kıskanma hali bazı durumlarda davranış bozukluklarına neden olabilmektedir. Ailenin bu durumu geçer diyerek beklememesi bir uzman desteği alması önemlidir. Aİlenin doğan ilk çocuğu genellikle ilgi ve sevginin merkezidir. Gelen kardeşle birlikte ilk çocuk tahtının yıkıldığını, sevgi nesnelerinin artık eskisi kadar onunla ilgilenmediğini düşünür ve bu durumu kabullenmekte zorlanma yaşar. Bu durumu da şu belirtilerle anlatmaya çalışır; -Ebeveynlerinini dinlememe hali, -Kardeşi hırpalama,oyuncaklarını alma,kırma -Alt ıslatma, -Bebeksi konuşmalar, -Tırnak yeme, -Parmak emme, -Üzüntü, öfke hali veya kardeşi aşırı koruma ilgiye boğma, -Çevreye ve nesnelere zarar verme, -Okula gidiyorsa türlü bahanelerle reddetmeler -Ebeveynlerinden ayrılmayı istememe -Korkular gİbi daha birçok semptomu geliştirebilirler. Bu belirtilerin en temel nedenlerine baktığımızda ise anne ve babanın farkında olmadan sergilediği tutumlar yatar. ilk doğan çocuğa çoğu zaman (sen abi\abla oldun) gibi iyi niyetli cümlelerle yaklaşılır. Halbuki o da bir çocuktur. Üstelik anne ve babasını paylaşmak zorunda kalmış bir çocuktur!!! Kardeş kıskançlığını ortadan kaldırmak için bir sihirli değneğimiz yok,lakin daha kolay atlatabilmek için yapabileceklerimiz elbette var. Anne ve baba olarak yeni doğan kardeşin gelişiyle beraber ilk çocuğumuzla; -Geçirdiğimiz süreyi biraz attırarak, -Eğlenceli paylaşımlı aktivitelere yer vererek, -Rutinlerin devamını sağlayarak, -Kardeşle ilgili işlere ortak ederek, -Ev ortamının stresten uzak olmasına, pozitif bir atmosferde devamlılığa, -Çocuğun duygularına ayna tutmaya, -Sabrı elden bırakmamaya ve ilk çocuğun özbakım ihtiyaçlarını ihmal etmemeye gerekiyorsa çevreden diğer aile üyelerinden yardım ve destek istemekten çekinmemeliyiz. Tüm bunları yapmış olduğunuz halde bazı durumlar değişmiyor daha kötü bir hal alıyorsa uzman desteği almaktan çekinmeyin. Sevgilerimle.

Kardeş kıskançlığı nedenleri ve neler yapılabilir?

KARDEŞ KISKANÇLIĞI NEDENLERİ VE NELER YAPILABİLİR?

Kıskançlık dediğimiz duygu hepimizde var olan son derece doğal bir duygudur. Kardeş kıskançlığı da tüm toplumlarda ezelden beri gördüğümüz, duyduğumuz kardeşi olan herkesin deneyimlediği duyguların başında gelir. Burada esas olan kıskançlık duygusunun hangi aşamada ve nasıl yaşandığıdır.
Kardeşi olan bir çocuğun kıskanma hali bazı durumlarda davranış bozukluklarına neden olabilmektedir. Ailenin bu durumu geçer diyerek beklememesi bir uzman desteği alması önemlidir.
Aİlenin doğan ilk çocuğu genellikle ilgi ve sevginin merkezidir. Gelen kardeşle birlikte ilk çocuk tahtının yıkıldığını, sevgi nesnelerinin artık eskisi kadar onunla ilgilenmediğini düşünür ve bu durumu kabullenmekte zorlanma yaşar. Bu durumu da şu belirtilerle anlatmaya çalışır;
-Ebeveynlerinini dinlememe hali,
-Kardeşi hırpalama,oyuncaklarını alma,kırma
-Alt ıslatma,
-Bebeksi konuşmalar,
-Tırnak yeme,
-Parmak emme,
-Üzüntü, öfke hali veya kardeşi aşırı koruma ilgiye boğma,
-Çevreye ve nesnelere zarar verme,
-Okula gidiyorsa türlü bahanelerle reddetmeler
-Ebeveynlerinden ayrılmayı istememe
-Korkular gİbi daha birçok semptomu geliştirebilirler. 
Bu belirtilerin en temel nedenlerine baktığımızda ise anne ve babanın farkında olmadan sergilediği tutumlar yatar. ilk doğan çocuğa çoğu zaman (sen abi\abla oldun) gibi iyi niyetli cümlelerle yaklaşılır. Halbuki o da bir çocuktur. Üstelik anne ve babasını paylaşmak zorunda kalmış bir çocuktur!!!
Kardeş kıskançlığını ortadan kaldırmak için bir sihirli değneğimiz yok,lakin daha kolay atlatabilmek için yapabileceklerimiz elbette var. Anne ve baba olarak yeni doğan kardeşin gelişiyle beraber ilk çocuğumuzla;
-Geçirdiğimiz süreyi biraz attırarak,
-Eğlenceli paylaşımlı aktivitelere yer vererek,
-Rutinlerin devamını sağlayarak,
-Kardeşle ilgili işlere ortak ederek,
-Ev ortamının stresten uzak olmasına, pozitif bir atmosferde devamlılığa,
-Çocuğun duygularına ayna tutmaya,
-Sabrı elden bırakmamaya ve ilk çocuğun özbakım ihtiyaçlarını ihmal etmemeye gerekiyorsa çevreden diğer aile üyelerinden yardım ve destek istemekten çekinmemeliyiz.
Tüm bunları yapmış olduğunuz halde bazı durumlar değişmiyor daha kötü bir hal alıyorsa uzman desteği almaktan çekinmeyin.
Sevgilerimle.

Bu makale 2 Mayıs 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Özlem Kalafat

1979 yılında İstanbul / Bakırköy de doğmuştur. İlkokulu ve ortaokulu mahalle okullarında tamamlamıştır. Lise eğitimini Kız meslek lisesi çocuk gelişimi bölümünde derece ile bitirmiştir. Lisans eğitimini Eskişehir Anadolu Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünde tamamlayarak 25 yıl eğitimci, kurum yöneticiliği ve eğitim koordinatörü olarak çalışmıştır. 25 yıl aile ve çocuklarla çalıştıktan sonra aile ve çocukların psikolojik anlamda desteklenmesinin önemine binaen yüksek lisansını İstanbul Topkapı Üniversitesinde “okul öncesi çağı çocuklarında ebeveyn ile birlikte masal okuma etkinliğinin dil becerisi üzerindeki etkileri” alanında onur derecesi ile tamamlamıştır. Eğitmenlik, Aile Danışmanlığı ve Oyun Terapistliği yapan Özlem Kalafat Evli, bir erkek ve bir kız çocuk annesidir. Aldığı eğitimler şu şekildedir; İ.Ü İ.T.F (Hamilelik,doğu ...

Psk. Özlem Kalafat
Psk. Özlem Kalafat
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube