Üremenin korunması: yumurta ve sperm dondurulması

Üremenin korunması: yumurta ve sperm dondurulması

Uzun yıllardır kanser ve bağışıklık sistemi hastalıkları tedavisi öncesi sperm ve yumurta dondurulması yöntemleri başarı ile uygulanmaktadır. Ancak bu konuda farkındalığın hala eksik olduğuna dair birçok araştırma bulunmaktadır. Ciddi bir sağlık tehdidi ile karşı karşıya kalan ergenlik ve doğurganlık dönemindeki bireyler ve aileleri, o an için sağlıklarına kavuşmak dışında bir kaygı hissetmemektedirler.

Oysa Kemoterapi, radyoterapi veya ciddi bir ameliyat nedeniyle gelişebilecek kısırlığın önüne geçmede kullanılan "sperm ve yumurta dondurma yöntemi", tedaviler bitip sağlıklarına kavuştuğunda kişilere biyolojik üreme yeteneklerini devam ettirme şansı sunmaktadır.

Kanser tedavileri kalıcı olarak kısırlığa neden olsa bile dondurma yöntemi ile hastalar ileride anne baba olma şansını yitirmemiş olacaklardır. En çok merak edilen hususlardan birisi de yumurta ve sperm hücresinin toplama sürecinin kanser hastalığının tedavisinde gecikmeye yol açıp açmadığıdır.

Kanser hastalığının teşhisi, ameliyatı ile kanser tedavilerinin başlaması arasında yaklaşık 2 ile 4 hafta zaman dilimi vardır. Bu süre gerekli üreme hücrelerinin toplanması ve saklanması için yeterli bir zamandır. Ancak maalesef kanser hastalığının teşhisi ile hem hekim hem de hasta bebek konusunu düşünememekte ve üreme hücreleri saklanamadan kanser tedavilerine başlanmaktadır. Ne var ki kanser tedavisinden sonra sağlıklı üreme hücresi elde etmek oldukça zordur. Önemli olan tedavilere başlamadan üreme hücrelerinin zarar görmeden  saklanmasıdır.

Sperm ve yumurta dondurulması kimlere uygulanmaktadır?

Üremenin korunması, Üreme Tıbbının  günümüzde en önemli konularından biridir. Özellikle önemli bir ameliyat veya bir hastalık tedavisi nedeni ile o an anne veya baba olamayacak kişiler üreme hücrelerini saklayarak geleceğe daha güvenle bakabilmektedirler. Bu amaçla yumurta ve sperm hücreleri dondurulabilmektedir. Bu sayede kişiler üreme şanslarını daha uzun süre muhafaza edebilmektedirler.

Kanser günümüz dünyasının en önemli sağlık sorunlarından biridir.

Her yıl binlerce üreme çağındaki genç kansere yakalanmaktadır.  Kanser tedavileri, ergenlik ve doğurganlık çağındaki kişilerde, üreme hücrelerinin yok olmasına ve sperm ve yumurta üretilmesinin durmasına neden olabilmektedir. Kanser hastalıklarının tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları ve radyasyon (ışın) tedavisi kadınlarda yumurtalık dokusunda tahribat yaparak erken menopoza ve erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluklarına ve kısırlığa sebep olabilmektedir.

Günümüzde birçok kanser tedavi edilebilmektedir.

Son yıllarda tanı ve tedavi metotlarının gelişmesi ile birlikte kanser vakaları daha erken evrelerde tanınır ve tedaviye başlanır hale gelmiştir. Tüm bu gelişmelerin neticesinde 5 yıllık yaşam oranları tüm kanser türleri ve tüm yaş grupları göz önüne alındığında belirgin artış göstermiş ve hayatta kalan hastalarda üreme yeteneğinin korunmasının gerekliliği gündeme gelmiştir.

Sağlıklarına kavuşan ve kanseri yenen bireyler, bebek sahibi olmak istediklerinde üreme yeteneğini kaybetme sorunuyla karşılaşabilmektedirler.

Tüp bebek tedavilerinde sperm dondurma 30 yılı aşkın süredir başarıyla uygulanmaktadır. Yumurta hücresi ve embriyo dondurulması ile de özelikle son yıllarda oldukça tatmin edici sonuçlar alınmaktadır.  Dondurulmuş hücrelerle  elde edilen başarı, yaklaşık taze kullanılan hücrelerle elde edilen başarıya yakındır.

Kanser hastalığı nedeniyle göreceği kemoterapi ya da radyoterapi nedeniyle üreme fonksiyonlarını kaybetme riski ile karşı karşıya kalan hastalarda, kanser tedavisine başlamadan önce, çocuk sahibi olabilme ümitlerini devam ettirebilme adına kadında yumurtaların erkekte de spermlerin dondurulup saklanması mümkündür.

Spermin tedaviden olumsuz etkileneceği, kanser ve immünosüpresif ilaçların kullanıldığı kanser dışı hastalığı olan erkeklerin spermleri dondurularak saklanabiliyor. Bu nedenle önceki yılarda hasta tamamen kanserden kurtulsa dahi anne baba olma şansını yitirebilmekte idi. Sağlık bakanlığının da onayı ile günümüzde kanser tedavisi görecek olgular bu tedaviler öncesi yumurta ve sperm hücrelerini dondurma yöntemi ile saklatabilir. Bu sayede tekrar sağlıklarına kavuştukları zaman saklanan kendi hücreleri kullanılarak tekrar anne baba olabilirler.

Tedaviden sonra istendiğinde bu spermler suni dölleme ya da tüp bebek yöntemleriyle kullanılarak hastalara sağlıklı çocuk sahibi olma şansı yaratılabilmektedir.

Uzmanlar, yaşam beklentisi yüksek kanserli hastalara çocuk sahibi olma umudunu veren bu yöntemin, önemli bir moral destek de oluşturacağı görüşündeler. Ancak sadece kanser hastaları değil, sperm hücresi hasarına neden olabilecek ilaçları kullanmak zorunda olan Behçet, Lupus ya da glomerülonefrit gibi hastalığı olan erkekler için de bu seçenek mevcuttur.

Kanser dışında glomerülonefrit gibi böbrek hastalarının, Lupus gibi bağ dokusu hastalığı olanların ya da kısırlaştırılma isteğiyle daha önce vazektomi uygulanmış erkeklerin kanallarının açılma girişimi sırasında alınan spermleri dondurulabilir.

Özellikle henüz çocuk sahibi olamamış, ilaçla, ışınla ya da ameliyatla kanser tedavisi görecek hastalar için sperm dondurulmasının bir seçenek olduğu belirtiliyor. Özellikle testis kanseri, hodgkin, non-hodgkin lenfoma gibi hastalığı olan erkekler bu yöntemden yararlanabiliyorlar.

Sperm Nasıl Donduruluyor?

Sperm dondurulması sırasında sperm kalitesinin korunmasına özen gösterildiğini belirtiliyor.

Standart sperm analizlerinin ardından, elde edilen örnekler özel bir koruyucu serum ile karıştırılıyor ve –196 derecede donduruluyor. Dondurma işlemi küçük kanüller veya ampuller içinde yapılarak bu örnekler sıvı nitrojen içinde saklanıyor.

Türkiye’de yasaların dondurulmuş spermin ancak veren kişi için kullanılmasına izin verdiği belirtiliyor, dondurulmuş spermlerin yardımcı üreme teknikleri olan suni döllenme ya da tüp bebek uygulaması için kullanılabileceği belirtiliyor.

Sperm dondurma işlemi hangi durumlarda uygulanır?

- Kanser tedavisi, kemoterapi veya radyoterapi gibi testis dokusuna zarar verebilecek tedaviler nedeniyle testislerini veya sperm üretimini kaybedebilecek hastalara

- Testislere zarar verebilecek bir ameliyat yapılacaksa

- Azoospermi hastalarında: Her tüp bebek tedavisinde tekrar tekrar testisten ameliyatla sperm alınması işlemi uygulamak yerine dondurulmuş spermler her tüp bebek tedavisinde kullanılır.

- TESE uygulanan azoospermi hastalarında spermlerin saklanması için

- Sperm örneğinde çok düşük sayıda sperm verebilen hastalar

Teknik olarak sperm dondurulması yumurta dondurulmasına göre daha kolaydır çünkü yumurta hücresi çok daha büyük bir hücredir.

Hastaların bu konuda bilinçlendirilmesi ve tedavi öncesi aydınlatılmasında kanser tedavisini yapan sorumluluğunu alan onkoloji doktorlarına büyük görev düşmektedir. Özelikle lösemi ve testis tümörleri genç  yaşlarda ergenlik döneminde görüldüğü ve kanser tedavisi ile kanserden tamamen kurtulma şansı yüksek olduğu için için bu hastalar için yumurta ve sperm saklanması büyük bir önem taşımaktadır. Bu hastalar geleceklerini garanti almak için kanser tedavisine başlamadan üreme hücrelerini dondurmaları gerekmektedir.  Eğer kanser hastalığının tipine göre testisin ya da yumurtalığın alınması gerekiyorsa alınan dokularda dondurarak saklanabilmektedir.

Diğer yandan kanser tedavisi görecek hasta evli ise eşinden alınan hücre ile kendi hücreleri laboratuar koşullarında birleştirilerek oluşan embriyolarda saklanabilir. İlerleyen yıllarda hazır embriyolar çözülerek anne rahmine yerleştirilebilir.

Toplumdaki yaygın inanışın aksine araştırmalar, dondurulmuş sperm-yumurta ve embriyolardan elde edilen gebeliklerin başarı oranlarının yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Günümüzde kullanılan modern tüp bebek yöntemleri ile dondurulan embriyoların yüzde 95’i sağlıklı olarak çözülebilmedir. Bu embriyolarda gebelik şansı yüzde 40- 50 ‘lere kadar ulaşabilmektedir.

Dondurma işlemi NASIL YAPILIR? Ne kadar saklanabilir?

Dondurma yönteminde -196 derecede embriyo, sperm ve yumurtaların 5 yıl boyunca saklanabilir, sonrasında bu sürenin Sağlık Bakanlığı izni ile uzatılabilmektedir. Kanser tedavisi öncesi başvuran hastaların medeni durumuna göre hangi yöntemin seçileceğine karar verilir.

Kanser tedavileri nedeniyle erken menopoz durumu dahi gerçeklese  dahi önceden saklanan hücrelerin kullanılması ile gebelik şansı devam etmektedir. Vitrifikasyon tekniği ile yumurta hücreleri başarı ile dondurulabilmekte ve gelecekte kullanmak üzere uzun yıllar saklanabilmektedir.

Eğer hasta evli ise normal bir tüp bebek süreci izleyerek embriyo dondurma, eğer bekar ve genç yaşta bir hasta ise yumurta ya da spermleri dondurma işlemleri ile hücreler saklanabilir.

Erken menopoz riskinde de Yumurta Dondurma yöntemi

Türkiye’de önceki yıllarda  sadece kanser gibi zorunluluk hallerinde Sağlık Bakanlığı’nın izin verdiği “sperm ve yumurta dondurma” işlemi, 30 eylül 2014 te çıkan yasa gereği erken menopoz riski olan henüz ailesini tamamlayamamış bireyler içinde umut kaynağı haline gelecektir. Böylelikle herhangi bir nedenle henüz bebek planlamayan bayanlar ilgili koşullar oluşmuş ise kanser hastalığı olmasa da dahi yumurta hücrelerini dondurtarak saklayabilmektedirler. Henüz çok yeni çıkmış bir yasa olması nedeniyle toplum tarafından bilinmeyen bu konunun, özellikle büyük kentlerde yaşayan iş eğitim yaşam mücadeleleri nedeniyle bebek sahibi olamamış bayanlar için çok önemli bir husus olacağı kesindir.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Dilek Aslan

Op. Dr. Dilek ASLAN,1970 yılında Turgutlu'da doğmuştur. 1995 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirerek Tıp Doktoru ünvanı almıştır. 1995 yılından itibaren 2 yıl süreyle İzmir Atatürk Eğitim Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği'nde ihtisas yapmıştır. 1997 yılında SSK Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim Hastanesi'nde başladığı Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisasını 2001 yılında tamamlayarak Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ünvanı alımıştır. 2003 ve 2004 yıllarında 7 ay süreyle İsrail Tel Aviv Üniversitesi'ne bağlı The Chaim Sheba Medical Center ve Assuta IVF Merkezlerinde Prof Jehoshua Dor ile birlikte çalışarak Reprodüktif Endokrinoloji ve IVF konusunda üst ihtisas yapmış ve Tüp Bebek üst ihtisas sertifikası almıştır. 2006 yılında bir ay süreyle Los Angeles'da USC Fertility Center'de Prof. Dr. Ri ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
linkedin
instagram
Op. Dr. Dilek Aslan
Op. Dr. Dilek Aslan
İzmir - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube